Yıllardır dibimizde olmasına rağmen Eskişehir'e gidememiş olmanın utancıyla yaşar dururdum neyse ki bu ilkbahar bu utanca bir son verdim:) Bir pazar günü sabahtan hızlı trene binip 1,5 saat sonra Eskişehir'e ulaştık.Trenden zaten şehir merkezinde inmiş oluyorsunuz, biraz yürüme ile Doktorlar Caddesi diye bilinen İsmet İnönü Caddesine varıyorsunuz. Buradan tramvaya binip Odun pazarına ulaştık.Çok ama çok aç olduğumuz için yaptığımız ilk iş kahvaltı için mekan beğenmek oldu.Aslanlı Konak Otel'in restaurantında kahvaltımızı yaptık, gayet şık bir mekandı.Çok şükür doyduk ve Odun pazarının içine doğru yola koyulduk.İlk mekan Eskişehir El Sanatları Merkezi oldu.Daha sonra Lüle taşı Müzesini gezdik.Kendimize pipo beğendik.Müzenin ufak bir salonu vardı orada Sema töreni yapılıyordu. Hemen yanında Kurşunlu Cami var.Cam Sanatları Merkezi de bu civarda.Burada atölyede cam yapımını da izleyebiliyorsunuz. Güzel valla ben de mi bu işe girsem diye düşünmedim değil (hemen sonra da hah Labirentte Kaybolan Kedi bir bu eksik kalmıştı deyip uyardım kendimi:)
Ayrıca mezarlığına çıktık biraz tepeye doğru gidiyorsunuz orada Şeyh Edebali'nin türbesi var, onu ziyaret ettik. Dönüşte de Atlıhan El sanatları çarşısını gezdik. Burada da yine çini, seramik, cam ürünlerini görebiliyorsunuz. Odunpazarı'nın girişinde bir de bayanların tezgahları var burada da dokumalar, örgüler falan bulabilirsiniz. Malum vakit kısıtlı öğlen Odunpazarın'dan nasılsa bir daha geliriz diyerek ayrılıyoruz.
Tramvaya binip bu sefer Otogar durağında inerek Kent Park'a gelmiş oluyoruz. Aslında öğlen sıcağı burayı dolaşmak için uygun değil akşam üstü eminim daha güzeldir. Büyükçe bir park biraz dere kenarında çimlere falan oturup dinleniyoruz.Gerçekten de havuz kenarına yapılmış plaj var, bildiğin plaj yani kumu mumu var ama sadece erkekler havuza girip güneşleniyor anladığım kadarıyla.
Rotamızı parkın ucundaki Kırım Çi Börek Evi'ne çeviriyoruz. Burası devasa bir mekan sırf çi börek yaparak burayı dolduruyorlarsa diyorum hemen bir porsiyon istiyorum:) Yağda kızarmasına rağmen hafif bir tadı var, nasıl oluyor bu? İşte tarifi:
Artık şehir merkezine geri dönüyoruz. Türkiye'nin Avrupa'ya benzer tek şehri burası olsa gerek.Porsuk Çayı'nın etrafı çok güzel düzenlenmiş.Çayın üzerindeki köprüler, etrafın çiçeklendirilmesi, kenardaki kafeler ve hareketli ortam Anadolu'daki diğer şehirlerden çok farklı kılıyor Eskişehir'i. Porsuk üzerinde gondollar ve tekneler ile dolaşma imkanı da var.
Biz Travellers Kafe'de oturduk. Kafenin dekoru çok dikkat Dünya'nın dört bir tarafından topladığı zamazingoları asmışlar her yere.Menü de dünya mutfağından oluşuyor.Sevdim bu kafeyi bayağı. http://www.travelerscafe.com.tr/index.asp
Artık dönüş vakti.Doktorlar Caddesinden gara doğru gidiyoruz.Doktorlar Caddesi de çok keyifli, hareketli.
Son notlar:
Ayrıca mezarlığına çıktık biraz tepeye doğru gidiyorsunuz orada Şeyh Edebali'nin türbesi var, onu ziyaret ettik. Dönüşte de Atlıhan El sanatları çarşısını gezdik. Burada da yine çini, seramik, cam ürünlerini görebiliyorsunuz. Odunpazarı'nın girişinde bir de bayanların tezgahları var burada da dokumalar, örgüler falan bulabilirsiniz. Malum vakit kısıtlı öğlen Odunpazarın'dan nasılsa bir daha geliriz diyerek ayrılıyoruz.
Tramvaya binip bu sefer Otogar durağında inerek Kent Park'a gelmiş oluyoruz. Aslında öğlen sıcağı burayı dolaşmak için uygun değil akşam üstü eminim daha güzeldir. Büyükçe bir park biraz dere kenarında çimlere falan oturup dinleniyoruz.Gerçekten de havuz kenarına yapılmış plaj var, bildiğin plaj yani kumu mumu var ama sadece erkekler havuza girip güneşleniyor anladığım kadarıyla.
Rotamızı parkın ucundaki Kırım Çi Börek Evi'ne çeviriyoruz. Burası devasa bir mekan sırf çi börek yaparak burayı dolduruyorlarsa diyorum hemen bir porsiyon istiyorum:) Yağda kızarmasına rağmen hafif bir tadı var, nasıl oluyor bu? İşte tarifi:
Artık şehir merkezine geri dönüyoruz. Türkiye'nin Avrupa'ya benzer tek şehri burası olsa gerek.Porsuk Çayı'nın etrafı çok güzel düzenlenmiş.Çayın üzerindeki köprüler, etrafın çiçeklendirilmesi, kenardaki kafeler ve hareketli ortam Anadolu'daki diğer şehirlerden çok farklı kılıyor Eskişehir'i. Porsuk üzerinde gondollar ve tekneler ile dolaşma imkanı da var.
Bayıldınız de mi bakın şurada satılık bir ev var:) |
Biz Travellers Kafe'de oturduk. Kafenin dekoru çok dikkat Dünya'nın dört bir tarafından topladığı zamazingoları asmışlar her yere.Menü de dünya mutfağından oluşuyor.Sevdim bu kafeyi bayağı. http://www.travelerscafe.com.tr/index.asp
Artık dönüş vakti.Doktorlar Caddesinden gara doğru gidiyoruz.Doktorlar Caddesi de çok keyifli, hareketli.
Son notlar:
- Sazova Parkı'na gidemedik orada bayağı keyifli bir yere benziyor, siz gidin.Güzel olan, Eskişehir bu park bahçe, aslında şehircilik olayını çözmüş.Biz Ankara da mevcut ormanı kesip yol yapmaya kalkarız adamlar Eskişehir'de park üstüne park yapmışlar.
- Eskişehir'de kesinlikle bir günden fazla kalınmalı, Porsuk etrafını bir de gece görmek lazım bence.