Worcester’dan Bostona gitmek gerçekten kolay.station Hub dan
hem tren hem de otobüsler var.Peter Pan otobüsleriyle 14$ a gidilebiliyor
yaklaşık bir saat arayla otobüs var. Boston’da ilk işi bavulları China Town’da
olan hostele bırakmak oldu. HI Boston merkezi bir hostel geceliği 250$, oldukça
kalabalık,hiç fena değildi.
Otelden çıkıp Boston Comman’a yürüdük. Burası büyük bir
park. Boston’ın temel yerlerini yürüyerek gezebiliyorsunuz bunun için başlangıcı
Boston Comman olan bir rota belirlenmiş ve bu rota kırmızı kiremitlerle
çizilmiş, böylece kırmızı yolu takip ederek şehrin ana noktalarını birkaç saat
içinde dolaşabiliyorsun. Boston Comman'dan bunun için bir harita almak mümkün. Biz
Faneuil Hall’a kadar olan kısmını takip ettik. Daha sonra Quincy Market’ta mola
verdik. Burası Boston’ın yiyecek içecek pazarı gibi bir yer sosyalleşme
mekanı. İçinde dünya mutfaklarından fast food tarzı küçük tezgahlar var. Boston
asıl deniz ürünleriyle ünlü ama biz malum yemek konusunda tutucu insanlarız Bostona gelip deniz tarağı çorbası denemek yerine pizza yer geçeriz, hayır bir de bunda da çok net olunca kimse birbiriniz gaza da getirmez hadi deneyelim
diye, napalım bizi de Allah böyle yaratmış.
Quincy Markettan sahile doğru yürüyünce akvaryum var. Biz
girmedik vakit kısıtlı olunca.B uradan Boston'a özgü bir olay olan Duck Turlar
kalkıyor. Çok sıra olduğu için rezervasyon yaptırdık 3 saat sonraya yer
bulabildik. Duck Turlar tank benzeri bir araçla oluyor. Bir süre Boston
yollarında gezen araç bir noktada Charles Nehrine iniyor ve su üzerinde ilerliyor, eğlenceli bir olay. Yaklaşık 70 dk sürüyor ve kişi başı 41$. Boston’ın en önemli
yerlerini böylece gezmiş oluyorsunuz. Ve tur başlangıç noktasında bitiyor.
Harbour Turdan bir kare |
Boston'ın can alıcı renkleri |
Duck Turdan manzara Charles River |
Duck Tur saatimizi beklerken kıyıda oturduk ve Harbour Tur
denilen kıyı kenarı yürüyüşünü yaptık.
Duck turdan sonra otele uğrayıp bu sefer tek gidiş dönüşlük
kart alıp metroyu kullandık 4,5$.Worcester’dan sonra metro bulmak nimet gibi
geldi. Akşam yemeği için İtalyan mahallesine gittik. Rastegele bir yere oturduk “Paglincas”
isimli. Akardiyon çalan amcalar vardı ama buradaki bütün mekanlar turistik
gözüküyordu zaten. Makarna ve birer kadeh şaraba 60$ verdik. Kısacası Boston
pahalı bir şehir, ya da bu kurla artık her yer pahalı.
Boston’da ikinci günün ilk durağı Harvard. Dün Duck turda
Harvard gezisi kuponu verilince bunu değerlendirelim dedik. Metrodan 12$'a
günlük kart alıp kırmız hat ile Harvard’a gittik. Burada 1,5 saatlik rehberli
bir tura katıldık. İlginç şeyler öğrendik mesela Harvard’da 1999'a kadar
kadınlarla erkekler aynı diplomayı alamıyormuş. Zorunlu yüzme dersleri varmış
ilginç okul velhasıl. Tabi çoğu bölüm ziyaretçiye kapalı o yüzden ortadaki boş
alanı gezmiş olduk, kampüs olarak çok büyük değil ya da en azından bizim
görebildiğimiz kısımlar.
Harvardlı sincap |
Harvard |
Daha sonra metroda Kendall MIT durağında inip Longfellow
köprüsüne yürüdük. Buradan güzel Boston fotoğrafları çekmek mümkün. Daha sonra
metroda yeşil hat ile Prudential Tower’a gidip Cheescake Factory’de yedik
yemeğimizi. Açıkçası burası Penny’nin çalıştığı gibi bir yer değil oldukça şık
ve yemekler lezzetliydi. Hamburgerler ve cheescake için 45$ verdik.
Longfellow Köprüsünden Boston manzarası |
Pembe yelkenliler harika |
Sonraki durağımız Boston Public Garden oldu.B oston Comman'la
yanyana bu park. Çok güzel huzur dolu bir yerdi. Bol bol sincap fotoğrafı
çektik. George Washington Anıtı da burada. Şehrin ortasında yüksek binaların
arasındaki bu parkta birkaç saat geçirdik.
Boston Public Garden |
Son durağımız Quincy Markettaki
Cheers bar oldu. Burası adını eski bir dizinden alıyor. Bu diziyi bilecek kadar
yaşlı değilim neyse kiJ Burada
Boston'ın yerel birası Samuel Adams içtik, fena değildi. Böylece kısa Boston turunu
bitirdik. S Silver line ile havalanına geçiliyor. Havalanını ulaşımı oldukça
kolay.
Bilen var mı bu diziyi |