Havaların soğuması,domateslerin tatsızlaşması, kutup ayıları, penguenler ve büyük kediler arasında vuku bulan belgesel döngümüzün tıkanması ve Big Bang Theory'nin bütün sezonlarını bitirmemizle birlikte yeni arayışlar içinde buldum kendimi.Akşamları bütünleştiğim kanepemden 3 metrekarelik bir çemberin dışına çıkmama gerek kalmayacak ve aynı zamanda eğlenceli, eğitici, öğretici bir aktivite olarak konsept geceler düzenlemek fikrini nihayet hayata geçirdim. İşte bu serinin ilk gecesi "Zeki Müren Dinleyip Rakı İçelim"....
Hazırlık aşamasında öncelik midemizdeydi. Menüde tahinli patlıcan, yoğurtlu semizotu, humus ve mücver vardı.Patlıcan közlenirken ses bombası gibi patladı, humus biraz fazla kıvamlı oldu,semizotu tadımlık çıktı falan ama yine de utanmadan hepsini masaya getirdim, mücver gayet iyi olmuştu bu arada:) Peynir ve Yeşil Efe ile birlikte sofra hazır oldu.
Şekilsiz olduklarına bakmayın, lezzetliydiler, vallahi |
Müzik listesini ise üç aşamadan oluşturdum.İlk olarak pikapta Mücevher isimli 33 lüğü dinledik.Tabi 80 li kuşağın tanıdığı Zeki Müren'den çok farklı bir Zeki Müren yorumu var bu plakta.Tamamen klasik eserlerden oluşuyor ve Sanat Güneşi henüz ağdalı yorumuna geçmemiş, temiz sade bir tarzla yorumluyor şarkıları.
Plakta yer alan şarkıları da yazayım tam olsun...
uşşak peşrevi
kimseler gelmez senin feryad-ı ateş-barına
gül yüzlülerin şevkine gel nüşedelim mey
bağ-ı hüsnün o güzel gülleri soldu
cana rakibi handan edersin
gittin bu gidiş bence ölümdende beterdi
ne yaptım kendimi nasıl aldattım
derdimden anlayan yok
segah peşrevi
tut-i mücize güyem ne desem laf değil
dil-harab-ı aşkınım sensin sebep berbadıma
ölürsem yazıktır sana kanmadan
haleli gözlerin, hayale dündü
hicran yine hicran mı bu aşkın sonu söyle
bu ne sevgi ah bu ne ıstırap
indim havuz başına
uşşak peşrevi
kimseler gelmez senin feryad-ı ateş-barına
gül yüzlülerin şevkine gel nüşedelim mey
bağ-ı hüsnün o güzel gülleri soldu
cana rakibi handan edersin
gittin bu gidiş bence ölümdende beterdi
ne yaptım kendimi nasıl aldattım
derdimden anlayan yok
segah peşrevi
tut-i mücize güyem ne desem laf değil
dil-harab-ı aşkınım sensin sebep berbadıma
ölürsem yazıktır sana kanmadan
haleli gözlerin, hayale dündü
hicran yine hicran mı bu aşkın sonu söyle
bu ne sevgi ah bu ne ıstırap
indim havuz başına
İkinci etapta Kalan Müzikten 2005 yılında çıkan Zeki Müren'in 1955-63 kayıtları var.İki cd halinde tamamen klasik eserlerden oluşuyor.Ben de bu albümlerden bir seçmece yaptım.Henüz ikinci kadehlere geçilmemesi sebebiyle de olayın sanatsal boyutu masaya yatırıldı.Tabi ki nihavent şarkılar ön plandaydı: "Saçların hayatımın neşesiyle örgülü" "Koklasam saçlarını bu gece ta fecre kadar" "Gönlümle oturdum da hüzünlendim o yerde" "Kaçsam bırakıp senden uzaklara gitsem" "Süzüp süzüp de ey melek". Sonra bir hicaz klasikle devam etti listemiz."Yine neşei muhabbet dil-ü canım etti şeyda"
Geceye damgasını iki hisarbuselik şarkı vurdu: "Gönlüm hevesi zülf-i siyehkare düşürdüm" ve Tanburi Mustafa Çavuş'tan "Dü çeşmimden gitmez aşkın hayalin"
Bu kısmı benim en sevdiğim Zeki Müren şarkısı olan "Zehretme hayatı bana cananım" ile bitirdik.Bu şarkı Zeki Müren'in ilk bestesi.17 yaşındayken yapmış insan dinleyince keşke hep böyle şarkılar yapsaymış diyor tabi o zaman bu kadar seveni olur muydu şüpheliyim, malum klasik musikinin pek gideri yok günümüz piyasasında....
Zehr'etme bana hayatı cananım
Elemlerle doldu benim her anım
Kederinle
yanıp sönse de canım
İnan ki ben sana yine hayranım
Hazır ikinci kadehler yarılanmışken ve "ne olacak bu memleketin hali" kıvamına gelmişken damar şarkılara geçme zamanı geldi.İşte hepimizin bildiği Zeki Müren şarkıları.55-63 kayıtlarıyla kıyaslandığında çok belirgin bir yorum farkı var tabi ama napalım biz Zeki Müren'i çizmeli,mini elbiseli ve damar şarkılarıyla da sevdik.Yani ben o haliyle sevdim zira bu ülkenin sıra dışı insanlara ihtiyacı var. İşte damar şarkı repertuarım: "Sevemez kimse seni" "Bir yangının külünü" "Gizli aşk bu" "Veda busesi" "Şimdi uzaklardasın" "Elbet bir gün buluşacağız" "Beklenen Şarkı" "Mihrabım Diyerek" "Ne çıkar bahtımızda ayrılık varsa" "Sevgimizin aşkımızın üstünden" "İntizar" "Bir demet yasemen" "Biz ayrılamayız"
Hazır ikinci kadehler yarılanmışken ve "ne olacak bu memleketin hali" kıvamına gelmişken damar şarkılara geçme zamanı geldi.İşte hepimizin bildiği Zeki Müren şarkıları.55-63 kayıtlarıyla kıyaslandığında çok belirgin bir yorum farkı var tabi ama napalım biz Zeki Müren'i çizmeli,mini elbiseli ve damar şarkılarıyla da sevdik.Yani ben o haliyle sevdim zira bu ülkenin sıra dışı insanlara ihtiyacı var. İşte damar şarkı repertuarım: "Sevemez kimse seni" "Bir yangının külünü" "Gizli aşk bu" "Veda busesi" "Şimdi uzaklardasın" "Elbet bir gün buluşacağız" "Beklenen Şarkı" "Mihrabım Diyerek" "Ne çıkar bahtımızda ayrılık varsa" "Sevgimizin aşkımızın üstünden" "İntizar" "Bir demet yasemen" "Biz ayrılamayız"
Bu noktada içmeyi kesebilirsiniz. Zaten bu şarkıları arka arkaya dinleyince beş kadeh içmiş etkisi yapıyor.Mevcut damar havayı biraz dağıtmak, sel olan gözyaşlarınız durdurmak, kızaran burnunuzu çekip durmaya bir son vermek için hemen "Bahçevan "ı dinliyorsunuz.
Elmayı alan bilir
Şeftaliyi satan bilir
Güzel kızın kıymetini
Kimsesiz yatan bilir
Bahçevan geldi
Deh deh düldül
Deh deh düldül
Sen düldülsün ben bülbül
Ayvalarım sarardı oyy oyy
Deli gönlüm karardı oyy oyy
Yarime nar yolladım oyy oyy
İçinde kalbim vardı oyy oyy
Depresif hava dağılmışken, kızarmış yanaklar ve yumuşamış bakışlarla romantik bir havaya bürünüp "Yıldızların altında" yı dinleme vakti geldi. Şu aşağıda görmüş olduğunuz kayıt iddia ediyorum ki bu şarkının bugüne kadar söylenmiş en güzel yorumu, benim duşta icra ettiklerim de dahil buna. Bir sürü abartılı ve gürültülü yorumunun yanında sade ve alabildiğine duygulu bir yorum.....Kayıtın başındaki Zeki Müren'in sunuşuna dikkat.Nasıl güzel bir konuşma, nasıl güzel bir hitabet."Israrla istenen bu şarkı"yı ısrarla dinleyiniz.
Efendim bu geceki yayınımızı benim için rakı masasıyla özdeşleşen bir şarkı ile bitiriyoruz. Hiç bir rakı gecesi "Yanıyormu yeşil köşkün lambası" çalmadan bitmemeli....
Elmayı alan bilir
Şeftaliyi satan bilir
Güzel kızın kıymetini
Kimsesiz yatan bilir
Bahçevan geldi
Deh deh düldül
Deh deh düldül
Sen düldülsün ben bülbül
Ayvalarım sarardı oyy oyy
Deli gönlüm karardı oyy oyy
Yarime nar yolladım oyy oyy
İçinde kalbim vardı oyy oyy
Depresif hava dağılmışken, kızarmış yanaklar ve yumuşamış bakışlarla romantik bir havaya bürünüp "Yıldızların altında" yı dinleme vakti geldi. Şu aşağıda görmüş olduğunuz kayıt iddia ediyorum ki bu şarkının bugüne kadar söylenmiş en güzel yorumu, benim duşta icra ettiklerim de dahil buna. Bir sürü abartılı ve gürültülü yorumunun yanında sade ve alabildiğine duygulu bir yorum.....Kayıtın başındaki Zeki Müren'in sunuşuna dikkat.Nasıl güzel bir konuşma, nasıl güzel bir hitabet."Israrla istenen bu şarkı"yı ısrarla dinleyiniz.
Efendim bu geceki yayınımızı benim için rakı masasıyla özdeşleşen bir şarkı ile bitiriyoruz. Hiç bir rakı gecesi "Yanıyormu yeşil köşkün lambası" çalmadan bitmemeli....