Bu bayramda Kaş'a gidelim bakalım orada bu kurban işleri falan nasıl oluyor bir kavurma yiyelim falan dedik ama orada pek bu işler olmuyormuş bir tane bağlı kaderini bekleyen koyun bile görmedik, durum böyle olunca biz de hazır geldik buraya kadar tatil yapalım dedik.3 sene önce gitmiştim Kaş'a, bu sefer epey kalabalıktı bir kere ciddi düzeyde trafik problemi var, eee tabi normalde 20,30 bin olan şehre 500 bin kişi gelince bir sıkıntı oluyor, üstelik söylenene göre bu bayram tatil uzun diye az kişi varmış.
Linda Otelde kaldık, yenilenmiş bakımlı bir oteldi, Kaş'ta şehir merkezinde kalmak mühim bence, Çukurbağ yarımadasında kalınca minibüs ya da aracınıza ihtiyaç duyacaksınız ama Kaş merkezde araba park etmek sorun, minibüs seçeneğinde de oteller genelde aşağıda kaldığı için yokuş çıkmak gerekiyor yarımadada, o yüzden merkezdeki otelleri tercih etmek daha mantıklı.
İlk gün akşam yemeğini Bahçe Balık'ta yedik iyi ki öyle yapmışız zira ondan sonraki günlerde Bahçe Balık yada mezeci kısmında yer bulumadık hatta meze için iki üç gün sonrasına bile yer ayıramıyorlardı.
İkinci gün denize girmeyi deneyelim dedik ve Limanağzı'nda Nuri'nin Yerine gittik.Buradaki yerler Nuri, Bilal falan ama ortada gerçekten bir Nuri yok, hatta 3 yıl önce geldiğimizde sormuştuk Nuri kim diye meğerse sahibi Nuri değil Ramazanmış, o zaman mekanın adını niye Nuri koydun diye sormaya cesaret edemedik, sonuçta bize ne değil mi, adam ister Nuri koyar, ister Burhannettin. Neyse ayıp olmasın diye denize girdik malum dönüşte Ankara'da ya denize giremedik çok soğuktu falan deyip karizmayı çizdiremezdik.
Akşam yemeğini Blue House'da yedik, sebze tabağı güzel bir opsiyon, çok ufak bir yer 3,4 masalık bir balkonda yiyorsunuz iç kısımda güzel dekore edilmiş, piyano falan var, masa örtüleri nakışlı makışlı.Sahibi teyze biraz atarlı, tam bir ev ortamı hatta birazdan anneniz gelip o tabak bitecek diye kızacakmış gibi hissediyorsunuz, teyzenin atarı da bu ambiyansı pekiştirmek için:)Sonra da BiLokma'dan lokma alıyoruz tam oluyor, lokmacıların sayısı ikiye çıkmış ama her ikisininde önünde halk ekmek gibi sıra oluyor,hayır benim anlamadığım gecenin 11'de bir tabak lokmayı götüren o incecik kızlar nasıl incecik olarak geri dönüyorlar da incecik olmayan ben, daha da incecik olmayarak geri dönüyorum.
BiLokma demişken tam köşedeki bu mekan da ayrı bir güzel, buraya da iki akşam yemek için uğradık karışık meze tabakları çok başarılı, bildiğin maydanozu bile enfes bir şeye dönüştürebiliyorlar.
Oturup bir şey içmek isterseniz Hide Away güzel bir bahçe barı, hoş ben karışık bitki çaylarından içtim, yanında bal ile ikram ediyorlar çok başarılı.Burası da her mekan gibi çok kalabalık yer bulmak zor, ama güzel müzikler çalınıyor.
Kaş'ta yapılacak klasik olaylardan biri de Kekova Turu.Koçlar firması ile gittik ama bunu hiç tavsiye etmiyorum zira hem bangır bangır müzik çaldılar hem de yeme içme kısmı kötüydü.Buradaki turların rotası genelde aynı, Akvaryum, Tersane, İnönü ve birkaç koyda daha yüzme molası verip Batık şehrin yanından geçip Simena'ya (Kaleköy) varıyor.Burada denizin içindeki batık mezarları gezebilir ya da Kale'ye çıkabilirsiniz.Kale için Müze Kart geçerli.
Tam çıkıştaki dondurmacı keçi sütünden dondurma satıyor narlı ve limonlu, gerçi iki top dondurmaya 8 lira veriyorsunuz ama tadı denemeye değer.
İki değil üç topmuş:) |
Bir diğer gün arkadaşlarımızla Kalkan'a gidiyoruz.Yol üstünde Kaputaş Plajı ana baba günü.Kalkan ise Kaş'ın daha tikisi sanki.Daha sakin, zaten bir İngiliz kasabası gibi, yapacak pek bir şey bulamıyoruz.Sonrasında Akçagerme'de deniz molası veriyoruz ama su soğuk epeyce girmekten vazgeçiyoruz.
Kaş'taki son günümüzde çılgın bir yağmura denk geliyoruz.Mor Cafe diye gerçekten mor bir mekanda kahve keyfimiz yağmurla son buluyor.En mantıklı iş otelde takılmak oluyor.
Kaş'ın en güzel yanlarından biri kedinin bol olması.Zaten çete halinde takılıyorlar.Şu asalete bakın.
Kaş Kedi Meclisi |
Son notlar:
- Daha önce gittiğimde Echo Bar'da Sarp Maden, Sibel Köse'ye denk gelmiştim bu sefer sezon bitmiş anlaşılan.Ama güzel müzikler çalan başka barlar da var.Özellikle ara sokaklarda
- Fiyatlar genel olarak yüksek hem yeme içme olaylarında hem de takı, hediyelik eşya işlerinde ama orjinal, farklı ürünler bulunabiliniyor.
- Dejavu barda artık garsonlar üssüz değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder