Yaklaşık 4,5 saat süren bir tren yolculuğu ile Frankfurt'tan Berlin'e ulaştım.Asıl macera Hauptbahnof denen tren istasyonunda yaşandı.Dünyanın en karmaşık yeri burası olabilir.Elimde tekerleri kırık bir bavulla şehir merkezine götürecek S veya U Bahn hattını bulmak 40 dakikamı aldı.Şehirlerarası trenler en alt katta, şehiriçi metro hattı ise en üst katta çalışıyormuş ama bundan hala emin olamıyorum, haa buarada bir danışma var tabi ama danışmayı da bulmak 15 dakika falan sürüyor.Ama merak etmeyin bir kereliğine doğru hattı bulup kendinizi şehre attınız mı işler kolaylaşıyor şehiriçi gideceğiniz heryere U hattını kullanarak gidebiliyorsunuz o da anlaşılır bir hat:)
Benim kaldığım otel Postdamer Platz'a yakın bir yerdeydi.Burası Berlin'in en merkezi noktalarından biri.Tabi ilk hedef kendinizi otele atmak oluyor ama kırık bir bavulla çok kolay değil zira yürüyen merdiven henüz 21.yy Almanya'sı için uzak bir kavrammış, çoğu noktada bavulu sırtlayıp çıkardım döndüğümde kol çevrem 3cm kadar genişlemişti.Tabi insan bu sırada modern teknolojiyle donatılmış Ankara metrosunu anmadan edemiyor.(Evet ciddiyim).
Neyse kaldığım otel Hotel Altberlin.Eski tarz dekore edilmiş, yüksek tavanlı odaları var.Ben fotoğraflardaki cibinliğe kanmıştım gerçekten de cibinlik vardı.Kahvaltısını da başarılı buldum zaten envari çeşit ekmek var biz Türkler için taze ekmek olsun yeter değil mi.Bir de servisi Heidi kıyafetli kızlar yapıyordu enteresandı kısacası otelden memnundum ama hiç bir metro durağının dibinde değil en yakın yer için 15 dakika falan yürümeniz gerekiyor.
Berlin'de ilk nokta Müze Adası (Museumsinsel).Buraya diğer bir merkezi nokta olan Alexander Platz'dan yürüyerek vardım.İlk karşımıza çıkan Berliner Dom, yani Katedral.Katedralle aynı avluya bakan görkemli bina ise Altes Müzesi.Bunun dışında 3 müze ve 1 galeri var.Fakat ben geç bir saatte gittiğim için içlerini dolaşmadım zaten Berlin soğuk memleket akşam 7 den sonra falan gerçekten birşey yapılamıyor.
Altes müzesi |
Berliner Dom |
Bir de katedral'in karşısında birbirine küsen ikili fotoğrafı var.
Benim asıl ilgimi çeken Katedral'in karşısındaki DDR Müzesi.Bu müzede Doğu Almanya yaşam tarzını interaktif olarak görebiliyorsunuz. O yıllara ait gazete kupürleri, kişilerin şahsi notları, dönemin kıtlık listesi, tipik bir Doğu Almanya evinin salonu,mutfağı falan yer alıyor.Sergi planı bile Doğu Almanya'nın tipik apartmanları şeklinde dekore edilmişti.Dinleme cihazları, o yıllara ait sosyal hayat fotoğraflar, Trabant otomobil falan ilginç detaylardı bence.
Gün gün kıtlık olan şeylerin listesi |
Dinleme cihazı |
Bunlar çekmece aslında ve içlerinde günlük hayata dair şeyler var |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder